11 Ağustos 2011 Perşembe

AYNALAR VE YÜZLER

Görüyorum...
Biraz tedirgin, biraz şaşkın bir çehre
Bu kim, diye sordum kendime,
"Bu kim?"
Dokunmak istedim ona ilk kez
Ama soğuk bir cam vardı karşımda
Soğuk, cansız...
Tekrar tekrar baktım.
Elimi kaldırınca kaldıran,
Gülümseyince gülen biri...
Sevindim.
Bana zarar vermezdi.
Çünkü o bendim...

Görüyorum...
Asık bir surat, kızgın bakışlar.
"Kime bu sinirim, öfkem!"
Beni anlayamayan insanlara mı?
Yoksa ben gibi sevdiğim dostlarıma mı?
Yoksa, yoksa kendime mi...
Sıkılıyorum hayattan
Ben olduğum için belki,
Dokunduğum soğuk, cansız kişiyi,
Zamanında beni bana tanıtan beni
Yanımda istiyordum...

Görüyorum...
İş, kariyer, hayat...
Yıprattı o en güzel yüzümü
Birkaç damla yaş birikti gözlerime
Akıtamadım...
Akmadı gözlerimdeki inci taneleri
Dokunmak istedim
Karşımdaki kişinin o yaşlanmış gözlerine
Sormak istedim "Bu ben miyim?" diye.

Görüyorum...
Senelerdir baktığım kişi
Sen de yaşlandın, benim gibi.
Son parçaların kaldı bana
Sadece eski günlerden hatıra.
Dokunmak istiyorum
Bu kırışık çehre benim mi?
Bu ben miyim...
Elimi uzatıyorum
Şu eskiden akamayan yaşlarımı
Yanaklarımdan silebilmek için..
Silmeye çalıştım ama,
Silemiyordum,
Silinmiyordu ki...
Bakıyordum,
Sadece bakıyordum...
Beni bana tanıtana...
Bana hayatı anlatana...
Bakıyordu,
O da bana bakıyordu.
Eğildim kulağına
Fısıldadım nefesimin sıcaklığıyla
"Sen misin silinemeyen hayattan?"
"Ben mi.."

Titreyen ellerimi uzatıyorum yine,
Nefesimden buğulanıyordu.
Yavaşça siliyordum ellerimle
Buğunun arkasındaki çehre
Yine beliriyordu.
İzliyordum sadece
Kapatıyordum gözlerimi
Bir daha hiç açmamak üzere...
Kapatıyordum, yalnızlığa gözlerimi
Bir sessizlik oluyordu.
Korkuyordum bu son, diye.
"Yaşadığım son an.."diye.
Gözlerimi açmayı deniyorum.

....

Boş bir tavan karşımda,
Güneşin ışıkları odamda..
Kırık bir masa,
Birkaç ilaç üstünde,
Biraz da su bardakta.
Son anım değildi, anlıyorum.
Bir rüya idi sadece.
Bir hayaldi gördüğüm, senelerce..
Hayattayım hala..
Gülümsüyorum inadına...